Zembilli kasabasının motor tamircisi, sözünün eri, gözü pek, mert, yiğit bir delikanlı… Aynı zamanda da pehlivan. Adem, gönlünü, kardeşinden öte sevdiği dediği Murad'ın kız kardeşine, Fidan'a kaptırmıştır. Tek gayesi Fidan'a kavuşmaktır.
Gönlü öyle bir sevdaya düşmüştür ki, ne kavuşması mümkündür, ne de arkada bırakması... Sözünü esirgemeyen, inandığından vazgeçmeyen, dışı sert, içi narin, güzeller güzeli bir kızdır Esma… Kendi ne kadar güzel olursa olsun bahtı karadır Esma'nın, öyle bir kırılma yaşar ki kendine ne derdi yeter, ne aklı ne de sabrı…
Herkes onu neşesiyle, gülüşüyle bilir. Bir güvercinin kanadında sevda şiirleri konardı penceresine. Kasabanın pehlivan delikanlısı, Adem'le sevdalıydılar birbirlerine. Sevdadan büyük bir şey yok, Adem'le de hiç ayrılmayacaklar sanırdı. Yanıldı…
İstediğini elde etmek için yapmayacağı şey yoktur İlyas'ın. Sevgisiz ve yalnız büyümenin cezasını herkese keser. Esma'ya takıntılı şekilde aşıktır. Esma'yla arasına girecek her şeyi ve herkesi yıkmaya kararlıdır… Aşk için her şey mübahtır…
En büyük hayali müzisyenlik olduğu için köy düğünlerinde, sünnetlerde, nişanlarda şarkıcılık yapar ama kasabanın fırıncısıdır Kadir. Hiç anlaşamadığı babasıyla başı derttedir. İflah olmaz şekilde aşık olduğu kızı kaçıracak kadar gözünü karartır. Ama asıl derdi ondan sonra başlar.
Kasabanın müezzini, gönlü güzel, bir mübarek adamdır Vahit. Kimsesizdir ama kardeşim dediği dostları vardır. Bir de yüzüne bakmaya bile cesaret edemediği bir sevdiği… İyi niyetinden ve kimseye hayır diyemediğinden başı dertten kurtulmaz. Yüreğindeki ilahi aşkla imam olmaya çalışırken, sesinin güzelliği ve Kadir'in hayali yüzünden meşhur olur.
Annesinin göz bebeği, dedesinin gönül yarası, hem veteriner, hem define avcısı… Sürekli arayan, bulunca tamamlanacağına inanan, hayalperest, neşeli, güçlü bir adamdır Tarık. Kardeş gibi bildiği dostlarına düşkündür, onlar için ne gerekiyorsa yapar. Aradığı aşkı bulur ama ağır bir imtihana tabi olur.